FileServe

24 Temmuz 2008 Perşembe

Şarap ve Sindirim Sistemi


Şarap, yemekle birlikte tüketildiğinde, tükürük bezlerini ve miğde salgılarını harekete geçirir, miğde çeperindeki kan dolaşımını ve yiyecek zehirlenmelerine yol açabilecek bakterilere karşı direnci arttırır. Yapılan son araştırmalar, şarapta 'bizmut salisilat', yani Pepto Bismol olarak bilinen miğde ilacının aktif bileşkeninin yüksek miktarda bulunduğunu göstermiştir.

Newsweek dergisinin Mayıs 1999 sayısında da şarabın ülser oluşumunu engellediği konusuna yer verilmiştir. Şarap içenlerin bünyelerinde, ülser oluşumuna izin veren bakterilere şarap içmeyenlere kıyasla daha az rastlandığı kanıtlanmıştır.
Bu değerler günde bir kadeh içenlerde %7, iki kadeh içenlerde %18, iki kadehten çok içenlerde de %33'e varmaktadır. E-coli, Salmonella, Shigella, ve H pylori bakterilerine karşı şarap, içerdiği doğal antitoksinlerle savaşabilmektedir.

Şarap, bilim adamlarının bulgularına göre, düzenli ve kontrollu miktarlarda tüketildiğinde, damar açıcı özelliği ile de beyine ulaşan kan miktarını da arttırmaktadır. Ayrıca şarap, ileri yaşlarda meydana gelebilecek beyin kapasitesindeki azalmaları önlemekle beraber, vücudun bağışıklık sistemini de olumlu etkilediğinden, hastalıklara karşı verilen savaşlarda da yardımcı rol üstlenebilir.

Aynı zamanda şarap, rahatlatıcı ve zihin açıcı özelliklere de sahiptir. Güncel streslerden arınmada, akşam yemekleri sırasında ayarlı olarak içildiğinde, sinir sisteminin yeniden güç kazanmasına katkıda bulunarak, profesyonel hayatın gerektirdiği zihinsel ve bedensel yıpranmayı da bir yere kadar önleyebilir.

Hiç yorum yok: